Fatma Ece Gödeoğlu

Dar Boğa, Geniş Ufuklar

05.06.2025 02:32
Haber Detay Image

ABD ekonomisi son üç yıldır, sessiz ve derinden işleyen bir durgunluğun içinde sürükleniyor. Ancak bu durağanlık, klasik kriz tanımlarının dışına taşıyor. Ne büyük bir çöküş yaşanıyor ne de hızlı bir toparlanma görülüyor. Sanki ekonomi, bir tür "zombi evresi" yaşıyor. Ancak ARK Invest gibi araştırma kurumlarının son analizleri bu sessiz bekleyişin yeni bir şafağa evrilebileceğini işaret ediyor: üretkenliğe dayalı bir kurtuluş senaryosu.

2026'ya kadar sürebileceği öngörülen bu durgunluğun, önümüzdeki üç ila altı ay içinde son bulabileceği yönündeki işaretler, özellikle politika cephesinden gelen sinyallerle güçleniyor. Tarife kargaşasının yatışması, faiz oranlarında beklenen düşüşler, düzenlemelerdeki gevşeme ve vergilerdeki olası indirimler, ekonomik manzarayı dönüştürme potansiyeline sahip.

Amerikan siyasetinin güçlü figürü Donald Trump'ın yaklaşımı bu senaryoda özel bir rol oynuyor. Kendi başarısını ekonomik büyüme ve borsa performansıyla ölçen eski başkan, müzakere süreçlerinde sıkça bu iki unsura vurgu yaptı. Hedefi açıktı: ekonomik bir patlama ve borsada sıçrama. Şayet bu strateji işe yararsa, ekonomi sadece yeniden canlanmakla kalmaz, aynı zamanda farklı bir paradigma etrafında şekillenmeye başlar: yenilikçilik ve üretkenlik.

Ataletin Dansı

Ekonomik belirsizlik dönemlerinde ilginç bir fenomen gözlemlenir: insanlar ve kurumlar daha yaratıcı çözümlere yönelir. Alışkanlıklar sorgulanır, geleneksel yollar terk edilir. Tam da bu dönemde yapay zekâ, robotik, enerji depolama, blokzincir ve genetik dizileme gibi yenilik platformları büyük bir ivme kazanıyor. Zira bu teknolojiler sadece iş yapma biçimlerini dönüştürmekle kalmıyor; aynı zamanda maliyetleri dramatik biçimde aşağı çekerek uzun vadeli büyümenin önünü açıyor.

Wright Yasası'nın işaret ettiği öğrenme eğrileri doğrultusunda, bu teknolojiler geliştikçe maliyetleri düşüyor. Yapay zekâ örneğinde olduğu gibi: Hesaplama maliyetleri yılda %50'leri bulan oranlarda azalıyor. Yapay zekâ eğitimi %75, çıkarım süreçleri ise yılda %90'a varan düşüşler gösteriyor. Aynı eğilim endüstriyel robotik, elektrikli aktarma organları ve DNA dizilemede de görülüyor.

Enflasyonun Sessiz Geri Çekilişi

Yeniliğin en önemli yan etkilerinden biri, enflasyon üzerindeki baskının azalması. Bugün ABD'de resmi enflasyon oranı, Truflation gibi alternatif enflasyon göstergeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, beklentilerin oldukça altında kalmaya başladı. Yapay zekâdan robotik sistemlere kadar birçok inovasyon alanı, üretim süreçlerini daha verimli hâle getiriyor. Bu da maliyet bazlı fiyat artışlarını sınırlıyor. Deflasyonist bir rüzgâr, ekonomi üzerinde esmeye başlıyor.

Fed Başkanı Powell'ın sözleriyle, tarife etkileri "geçici" olabilir. Ancak kalıcı olan şey, yenilikle gelen verimlilik artışı ve buna bağlı düşük fiyat baskısıdır. Bu da merkez bankalarının para politikalarında daha esnek davranmasını ve yatırımcıların daha geniş bir alana yönelmesini beraberinde getirebilir.

Dar Boğa, Geniş Ufuklar

Bugüne kadar yaşanan borsa yükselişi —ki tarihsel olarak "en dar kapsamlı boğa piyasası" olarak anılıyor— sadece birkaç dev teknoloji şirketiyle sınırlıydı. Ancak şimdi bu yükselişin tabana yayılması mümkün. Çünkü teknolojik ilerleme artık sadece birkaç firmanın değil, yüzlerce sektörün dinamiğini dönüştürebilecek potansiyele sahip. Gelişen yapay zekâ sistemleri, enerji çözümleri ve blokzincir uygulamaları, daha küçük şirketlerin ve sıradan tüketicilerin de oyun alanını genişletebilir.

Amerikan ekonomisi şu an bir geçit töreninde değil, bir eşikte duruyor. Bu eşik ya yeni bir çöküşün ya da yapısal bir dönüşümün kapısı olabilir. Mevcut göstergeler, üretkenliğe dayalı bir toparlanma ihtimalinin her geçen gün arttığını gösteriyor.

Ekonomi sadece istatistikler değil, aynı zamanda hayal gücüdür. Eğer politika yapıcılar vizyoner davranır, teknolojiler toplumsal faydaya dönüştürülürse, yaşadığımız bu durağanlık, yarının üretken ve adil ekonomisinin habercisi olabilir.

title
OSZAR »